ÖZET
Modern diş hekimliğinde kompozit dolgu materyallerinde polimerizasyon büzülmesi sonucu oluşan mikrosızıntı, başlıca klinik başarısızlık nedenlerindendir. Yavaş olarak gelişen bu durum sonucunda, başarısız restorasyonlar gerçekleşir. Bu in vitro çalışmada, 60 adet süt dişinin bukkal yüzeylerine 2x3 mm genişliğinde ve 1.5 mm derinliğinde sınıf V kaviteler açılmıştır. Dişlerin apeksleri kompozit dolgu materyalleri ile doldurulup, tırnak cilâsı ile apeks sızdırmazlığı sağlanmıştır. Örnekler, her grupta 20 diş olmak üzere rasgele üç gruba ayrılmış ve kaviteler Compoglass® F ile firmanın önerdiği şekilde doldurulmuştur. Materyalin fotoakti-vasyonu 1) 500 pW/cm2 ışık ile 40 sn sürekli, 2) 150 pW/cm2 ışık ile 10 sn ve 500 pW/cm2 ışık ile 30 sn adım-adım, 3) 450 pW/cm2 ışık ile 60 sn kesik-kesik yöntemleri uygulanarak gerçekleştirilmiştir. Daha sonra dişler, 5-55 oC'de 1000 defa, 30 sn termal siklus işlemine tâbi tutulup, 24 saat %2'lik bazik fuksin içerisinde bekletilmiştir. Dişler, bukko-lingual yönde kesilip, stereomikroskopta sızıntı düzeylerine bakılmıştır. Sızıntı düzeyleri sıfır ile üç arasında derecelendirilmiştir (0=sızıntı yok, 1 =kavite derinliğinin yarısından az sızıntı, 2=kavite derinliğinin yarısından fazla fakat aksiyel duvara ulaşmamış sızıntı, 3=aksiyel duvar boyunca sızıntı). Sonuç olarak, birinci gruptaki sızıntı düzeylerinin diğer gruplardan yüksek olduğu, ikinci ve üçüncü gruplar arasında bir farklılığın olmadığı bulunmuştur. Bütün gruplar değerlendirildiğinde, Grup 2 ve 3'te servikal ve oklüzal duvarlarda düşük sızıntı düzeyi görülmüştür. Gruplar arası yapılan değerlendirmede, servikal duvardaki sızıntı düzeyi oklüzal duvara göre yüksek bulunmuştur.