ÖZET
Her yıl Türkiye'de saptanan ölümlerin büyük çoğunluğu, Akut Miyokard İnfarktüsü'nden ortaya çıkmakta olup bu ölümlerin, en önemli nedeni olan ateroskleroz, koroner arter damar lümenini daraltarak akut koroner sendromlara neden olmaktadır. Bu çalışmada, 10 yıllık koroner olay meydana gelme risk skoru yüksek olan vakalarda, serum fibrinojen seviyesi ile koroner olay meydana gelme riski ve düzeltilebilir koroner risk faktörlerindeki iyileşmeye fibrinojen cevabı ile bunun ateroskleroz takibinde kullanılabilirliğini araştırdık.
Plazma, fibrinojen seviyesi ile koroner olay arasında önemli bir korelasyon, sigara içimi ve yaş artışı ile birlikte düzeyinde anlamlı bir artma saptanmıştır (p<0.001).
Koroner hastalık risk faktörlerinin azaltılması, sigara içiminin bırakılması, kilo verme, düzenli egzersiz, kolesterolden fakir diyet ile fibrinojen seviyesi anlamlı bir şekilde azalmıştır (p<0.05).
Fibrinojenin 1 yıllık tedavi öncesi ve sonrasında beden kitle indeksi, trigliserid, yüksek dansiteli kolesterol ile korelasyonu anlamlı (p<0.05), hipertansiyon, total kolesterol ve düşük dansiteli kolesterol ile de anlamsız olduğu saptanmıştır (p>0.05).
Plazma fibrinojen seviyesi tespiti ateroskleroz tedavisi öncesinde belirlenerek, tedavi etkinliğinin takibi için kullanılabilir. Fibrinojen, özellikle aterosklerotik risk faktörlerinden etkilenmektedir. Bu nedenle yapılan araştırmada, ateroskleroz progresyonundan çok bu hastalığın tedavisinin takibinde kullanılabileceği sonucuna ulaşılmış olup, ileride sadece fibrinojen seviyesinin düşürülmesi ile ilgili daha uzun takip süreli ve daha fazla hasta sayının olduğu klinik çalışmalara da ihtiyaç bulunmaktadır.