ÖZET
Hepatit B Virüs (HBV) enfeksiyonları, neden olduğu geniş klinik spektrumla önemli bir küresel halk sağlığı problemidir. Bu çalışmanın amacı sağlıklı kan bağışçılarında anti-HBc testi sonuçlarına göre HBV ile karşılaşma oranlarının demografik verilerle beraber değerlendirilmesidir. Çalışmaya Ocak-Haziran 2013 döneminde Gülhane Askeri Tıp Fakültesi (GATF) Bölge Kan Merkezine kan bağışlamak üzere başvuran 5148 kişi dahil edildi. Çalışmaya katılanların 4998 (%97.1)’si erkek, 150 (%2.9)’i kadındı. Ortalama yaş 27.54±9.36 olarak saptandı. Kan bağışçılarına ait kan örnekleri bağış öncesinde anti-HBc ve HBsAg testleri Architect® i2000 SR Abbott cihazı kullanılarak mikropartikül enzim immunoassay yöntemiyle çalışıldı. Anti-HBc pozitif olan bağışçıların kayıtları geriye dönük olarak incelenerek cinsiyet, doğum yeri ve yaş bilgileri kaydedildi. Toplam 5148 kan bağışçısının 21’inde (%0.4) HbsAg, geriye kalan 5127 kişinin ise 515’inde (%10) anti-HBc testi pozitif olarak sonuçlandı. Doğum yeri Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesinde yer alan iller olan kan bağışçıları birlikte değerlendirildiğinde anti-HBc pozitifliğine %16.5, diğer bölgelerde doğanlar beraber değerlendirildiğinde ise %9.2 oranında rastlanmıştır. Bu iki grup arasındaki fark istatiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.001). Anti-HBc test sonucu yaş gruplarına göre değerlendirildiğinde 18-25 yaş grubunda olanlarda %6.1, 26-63 yaş grubundakilerde ise %16 oranında pozitifliğe rastlandı. Bu iki yaş grubu arasındaki fark istatiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.001). Çalışmamızın sonuçları bu iki bölgemizde kitlesel aşılama ve koruyucu hekimlik uygulamalarının istenen düzeyde sonuç vermediği şeklinde yorumlanabilir.Bulgular: Tedavi süresince elde edilen örneklerde mikroroganizmalar açısından hiçbir fark bulunmadı (p>0.05).
Sonuç:
KKT işlemleri ve formokrezol kullanımı kısa dönemde periodontal cep florasına etki etmemektedir.